• Haberler
  • “Hayatımın 5 yılını Trabzon’a adadım”

“Hayatımın 5 yılını Trabzon’a adadım”

“Hayatımın 5 yılını Trabzon’a adadım”

İYİ Parti Trabzon 1. sıra Milletvekili Adayı Yavuz Aydın, Trabzon siyasetinin özgün ve farklı bir siması. Trabzon hassasiyeti ve kent sorunlarına vukufiyeti üst düzeyde. İş İnsanı olma özelliğinin alt yapısında siyaset bilgisi de olunca farklılığı öne çıkıyor. Trabzon’un en önemli sorununu istihdam ve dolayısıyla yatırım olarak nitelendiriyor. Bunun içinde teşvikte 5. Ve 6. Bölgeyi ‘olmazsa olmaz’ olarak nitelendiriyor. Yavuz Aydın, sorunların çözümünde ortak akla dikkat çekiyor ve Büyükliman Bölgesi’nden zirve sayılabilecek bir oy oranı bekliyor.

Sayın Aydın öncelikle sizden saha değerlendirmesi alabilir miyiz? Şu anda Trabzon’da sahayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aydın: Trabzon’a ayak bastığımız günden itibaren büyük bir ilgi ve alakanın olduğunu görüyoruz. Teveccühle karşı karşıyayız. Hem partimize hem genel başkanımıza hem de şahsımıza büyük bir ilgi var. Bunu sahada görüyoruz. Sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakmıyoruz. Bu anlamda insanlarla temas ettiğimizde değişim isteyen bir kitleyle karşı karşıyayız. Kolay değil, 22 yıllık bir iktidar var. Ülkenin olduğu kadar Trabzon’un da içinde olduğu durum belli. Bunu artık herkes görüyor. Trabzon özelinde konuşmak gerekirse insanlarımız mutsuz. Gençlerimiz mutsuz. Gelecek göremiyorlar. Bizi de bu anlamda gerçekten sığınılacak bir liman, değişimin çok önemli bir parçası olarak görüyorlar. Biz de artık değişim olmasını isteyen, farklılık olmasını isteyen Trabzonlu hemşerilerimizle temas ediyoruz. Onların önümüzdeki dönemdeki umudunun parçası olmak istiyoruz.

Trabzon’u ilçe ilçe, mahalle mahalle gezdiniz. Şimdi ikinci kez aynı şekilde çalışmalarınızı sürdürüyorsunuz. İstihdam anlamında Trabzon’la ilgili neler yapılabilir? Neler düşünülebilir? En önemli olarak neyi öne çektiniz? Önceliğiniz nedir?

Aydın: Ben iş dünyasından geliyorum. İş dünyasında da çok ciddi bir başarı öykümüz var. Bir aile şirketiyiz. Kolektif çalışmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Tek başına başarının kolay hiçbir şeyin olmadığını kendi hayatımızdan tecrübe ettik. Onun için orada da bir güç birliği yaparak bugünkü noktalara geldik. Biz iş hayatında elde ettiğimiz başarıyı siyasi başarılarımızla da taçlandırmak istiyoruz. Taçlandırmaktan kastettiğimiz bunu Trabzon’a mal etmek istiyoruz. Trabzon’un siyasetinde de başarılı olmak istiyoruz. Trabzonlu hemşerilerimize güzel hizmetler kazandırmak istiyoruz. Türkiye’de olduğu gibi maalesef Trabzon’da da vatandaşlarımızın ekonomisi çok kötü. Artık tencere kaynamıyor. İnsanlar cebini düşünüyor. Sosyal hayat denen durum artık tamamen maddiyata dayalı bir durumda. İnsanlar sokağa çıktığında simit yemekle çay içmenin hesabını yapar duruma gelmiş. Tabii ki bununla ilgili düşüncelerimiz ve çalışmalarımız var.

Biz Trabzon’un sorunlarını biliyoruz. Öncelikle merkezi yönetimin Trabzon’u kalkınmada öncelikli il haline getirmesi lazım. Yani Trabzon’un yatırım çekmesi lazım. Trabzon yatırım çekmeden. Trabzon’a yatırımcı gelmeden ekonomisinin gelişmesini ben mümkün görmüyorum. Neden bunu söylüyorum? Şu anda yeni Ticaret Odası Başkanımız buna benzer çalışmalar ve açıklamalar yaptı. İş adamı Trabzon’a neden gelsin. Ben bir iş adamıyım, Trabzon benim memleketim. Ben gelirim. Ama gerçekten Trabzon’u bir cazibe merkezi haline getirmek için yatırımcının da ekonomisine ve karlılık oranına yükseklik katacak argümanlar sunmalı.

Şu anda üçüncü derecede olan Trabzon’un teşvik kapsamını direk beşe çıkarmak lazım. İç kesimleri de altı yapmak lazım. Eğer biz bu teşvik kapsamını ve oradaki yatırımcılara ait teşviki kurarsak biz buraya yatırımcı çekebiliriz. Yatırımcının karlılık oranını artırırsak biz buraya yatırımcı çekebiliriz. Bunu yapamazsak olmaz. 21 yıllık iktidar döneminde bunun neden yapılmadığını ben merak ediyorum. Niye yapılmadı? İktidardayız. O kadar bakanımız var. Neden Trabzon unutuldu? Neden Trabzon’a bakılmadı? Kör bir bakış var iktidar tarafından. Bakılıyor ama kör bakılıyor. Bahsettiğim gibi teşvik kapsamının bir an önce üçten beşe çıkması lazım. İç kesimlerin de altıya alınması lazım. Yani Bursa’yla Trabzon’un aynı tutulmaması lazım. Milli gelire baktığımız zaman zaten milli gelirimiz kişi başına düşen gayrisafi milli hasıla tüm ülkede düştüğü gibi Trabzon’da şuanda açıklanan 9 bin küsürün yarısıdır. Yani Türkiye ortalamasının da altındayız. Onun için biz bu yatırımları yapıp Trabzon’u daha güçlü bir hale, ekonomisini daha güçlü hale getirmemiz lazım. Getirmek zorundayız.

Ben iş dünyasından geldiğim için özellikle ben burada Trabzon’un tüm dinamikleriyle özel çalışacağım. İktidar vekillerinin Trabzon’da Trabzon’un önemli değerleri, önemli şahsiyetleri, önemli kurumları, önemli STK’ları, basını ile bu konuları hasbihal etmemelerine şaşırıyorum.

Yani ortak akıl üreteceksiniz ve ortak akılla çalışacaksınız.

Aydın: Ortak akılla yöneteceğiz. Tabii ki herkes her şeyi bilemeyebilir. Ama bir ekip kurarsınız. İkinci olarak konuşan bir Trabzon yaratmamız lazım. Şuanda Trabzon suskun. STK’ları suskun, sizi tenzih ederim ama basını, medyası suskun, insanları suskun, gençleri suskun, Kent Konseyi suskun. Yani kimse bir şey diyemiyor. Kimse düşüncelerini özgürce ifade edemiyor. Ama Allah nasip edecek İYİ Parti iktidarında herkes fikirlerini özgürce ifade edecek. Hakaret olmadıktan sonra herkes fikirlerini özgürce ifade edip söyleyecek. Bu bir kazanımdır. Fikirlerin konuşulması bizi besler. Siyasetçiyi besler. Biz oradan beslenmek istiyoruz. Biz geleceğiz, burada Trabzon masası kurmak istiyoruz. Trabzon’da bir bayram sofrası kurmak istiyoruz. O bayram sofrasında hep beraber olmak durumundayız. Yani bütün partili arkadaşlarla, STK’larla, odalarla, derneklerle birlikte bunu yapmak durumundayız. Eğer Trabzon’u düşünüyorsak ve bunda samimiysek bunu yapmalıyız. Ama ben maalesef Trabzon’da bu zamana dek bunu görmedim. İktidar partisinin yaptığı hamasi söylemlerle yaptığı kampanyalar… Bu seçimde üzerine koydukları bir seçim kampanyası yok. Üç seçim önceki vaatleri hala bugün yapıyorlar.

Demeçlerini okuyoruz. Trabzon’un sorunlarını biz çözeriz diyorlar. Demek ki Trabzon’da sorun var ve bunu kendileri itiraf ediyor. Ya kardeşim 21 yıldır neden çözmediniz. Yatırıma boğacağız diyorlar. Yatırım Adasına bir çivi bile çakmadınız. Lojistik Merkez dedin Rize’ye kaptırdın. Güney Çevre Yolu bu memleketin en büyük sorunlarından bir tanesi. Bir temel attılar, ben her gün o taraftan geçiyorum. Bakıyorum, utanıyorum. Devletin bu duruma düşmesinden utanıyorum. Bir tane kepçe var, üç tane işçi var. Güney Çevre Yolundan bahsediyoruz. Trabzon şehrinin sahile sıkışmış aksının güneye kaymasıyla ilgili en büyük projelerinden bir tanesi. Üç tane işçi bir tane kepçeyle mi çalışılır. Göstermelik temel atma törenleri. Ulaştırma Bakanı temel atıyorsun ama ihaleyi ne zaman yaptın? Büyükşehir planına geçirdin mi? İlçe belediyelerinde bunu işlettin mi? İhale tarihin ne zamandı? Hangi firmaya verdin? Bunun bedeli ne kadar? Başlangıç tarihi belli mi? Bitiş tarihi belli mi? Hiçbir şey yok. Ben yaptım ve oldu. Aynı ülkeyi yöneten tek adam rejimi gibi.

Bir de Ulaştırma Bakanısın. Şimdi diyorsun ki bunu yapacağız.  Yedi gün sonra bakan değilsin. Ondan sonra milletvekili olarak mı yapacaksın? Onun bakan olarak yapamadığını biz milletvekili olarak yapmayı taahhüt ediyoruz.

Yavuz Bey Trabzon’u kalkınmada 5. ve 6. bölgeye taşıyıp, istihdam yaratmaktan bahsediyorsunuz.

Aydın: Bunun mücadelesini yapmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Beni tanıyan arkadaşlar bilir ben kafama koyduğum her şeyi yaparım. Normal hayatımızda da ticari hayatımızda da samimi olmak lazım. Eğer siyaseti de samimi yaparsanız insanlara hamasi söylemlerde bulunmazsınız. Eğer siyaseti samimi yaparsanız insanları kandırmazsınız. Şimdi ben Trabzonlu hemşerilerime soruyorum, baksınlar Trabzon’da siyaset sahnesine çıkmış milletvekili adaylarına, samimiyet testi yapsınlar. 21 yıldır yapılamayanları seçime 10 gün kala göstermelik hamlelerle yapmayı düşünen zihniyeti ben Trabzonlu hemşerilerimin vicdanına bırakıyorum. Sıra Yavuz Aydın’a gelince Yavuz Aydın bu zamana kadar olduğu gibi kafasına koyduğu şeyi yapmak için mücadele eder. Yapmazsa da ondan rahatsız olur. İYİ Parti iktidarında o iktidarın gücüyle de birlikte burada hizmet vermek için seferberlik ilan edeceğim kendime.

Nasıl bir beş yıl düşünüyorsunuz kafanızda?

Aydın: Memleket sevdalısı olduğumu hepiniz biliyorsunuz. Bu memleketin kalkınması, bu memleketin mutluluğu, refahı, gençlerimizin umutsuzluğunun umuda dönüşmesi için önce bu memleketin ekonomisini düzeltmek lazım. Bunu daha önce de söyledim. Bunun için gerekli mücadeleyi vereceğiz. Çok objektif bir yaklaşımla birlikte gerçekçi politikalarla insanları kandırmadan, oyalamadan ben beş yılımı Trabzon’a gömdüm. 5 yılımı Trabzon’a adadım. Ben 5 yıl için Trabzon’a bu zamana kadar yapılması istenip de yapılamayan ne varsa onların hepsinin takipçisi olacağım. Yapılması için de elimden gelen tüm mücadeleyi vereceğim. Hayatımın 5 yılını Trabzon’a ayırdım. İnşallah 5 yılın sonunda da bunu yine milletin takdirine sunacağız.

Biraz da Yavuz Aydın’dan bahsedelim. Yavuz Aydın şuan Büyük liman bölgesinde tek kalmış bir siyasetçi. Yine aynı şekilde milliyetçi camiada ocak kökenli tek kalmış bir aday olarak öne çıkıyor. Bunun bir avantajını yaşıyor musunuz?

Aydın: Tabii ki. İnsanlar dokunacağı, samimi olacağı, aradığı zaman ulaşabileceği siyasetçi arıyor. Sadece Büyükliman özelinde değil… Ben iki gün önce Of’taydım, Çaykara’daydım. Dün Yomra’daydım. Düzköy’deydim, Akçaabat’taydım. Baktığınız zaman herkes bize ulaşabiliyor. Bizim herkesle temasımız var. Bizi görünce herkesin yüzü gülüyor. Sahada en çok duyduğum sıkıntı şu; 5 yılda bir geliyorsunuz. Dedim, ‘Doğru diyorsunuz. Seçtiniz, gönderdiniz. 5 yıldır yoklar. Bu söyledikleriniz de haklısınız. Ama ben üstüme almıyorum.’ diyorum. Bunu üzerime almam için bunu önümüzdeki 5 yıl içerisinde değerlendirmem lazım. İnsanlarda çok büyük bir serzeniş var. Sanayi geziyoruz, esnaf geziyoruz, sokak geziyoruz. Özellikle iktidar vekillerinin seçildikten sonra daha selam vermiş olamaması insanların siyasete bakışında ciddi olumsuzluklar yaratmış. Biz de samimi duygularımızla siyaset yapmak istiyoruz ve samimiyetimizi Trabzonlu hemşerilerimizle paylaşmak istiyoruz. İster istemez iktidar vekillerinin samimiyetsiz davranışı insanların sizi de aynı kategoriye koymasına sebep oluyor. Ama tanıdıktan, sohbet ettikten sonra algıları yıkılıyor. “Evet, İYİ Partinin milletvekili adayları gerçekten samimi, insanlara dokunuyor. Seçimden sonra da ben bunlarla temas edebilirim. Telefon açtığımda telefona çıkar. Dertlerimi sorunlarımı iletirim. Çözümü için de benim çözüm ortağım” diye bakıyor benim hemşerilerim.

Büyükliman özelinde ayrı bir yer ve konum var mı?

Aydın: Var.

Büyükliman Bölgesi’nde yalnız kaldınız. Bütün meraklar sizin o bölgeden alacağınız oyda… Büyükliman iddialı mı bu noktada? Hayal kırıklığı yaşamazsınız değil mi?

Aydın: İddialı. Hayal kırıklığı yaşatmaz. Çünkü gerçekten çok büyük bir teveccüh ve ilgi var. Ama dediğim gibi bütün adaylarımızın kendi bölgelerinde…. Gerçekten Genel Başkanımız adayları belirlerken Trabzon’un coğrafi konumuna göre de bir değerlendirme yaptı.

Diğer siyasi partilerin Büyükliman bölgesinden aday göstermemiş olması İYİ Parti’nin oraya önemli bir noktada bizi göstermiş olması. Partili partisiz tüm arkadaşlarımızdan teveccüh görüyoruz. Orada çok farklı bir oy kullanma modeli olacak. Oradaki ilginin bize karşı farklılığını sandıklarda hep beraber göreceğiz.

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş konusunu sık sık gündemde tutuyorsunuz. Parti binasına pankart yapılıp asıldı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Aydın: Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti Türk milliyetçilerinin içerisine alındığı kıskacı çok acı bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Sinan Ateş bizlerin hatırasında her zaman şehit olarak anılacaktır. Türk milletçilere dün olduğu gibi bugün de hiçbir baskı ve yıldırma çabalarına boyun eğmeyecektir.

Ankara’nın tam ortasında torbacılara katlettirilen şehidimizin kız çocuklarına sahip çıkmak ahde vefanın gereğidir. Çocukluğunda şehit edilene kadar Türk milliyetçiliği davasına hizmet etmiş şehidimiz hakkında bir taziye mesajı dahi yayınlamaktan aciz kişilerin ölmüş kişi üzerinden siyaset yapma girişimlerini utanarak takip ediyoruz.

Bizler Genel Başkanımızın dediği gibi şehit Sinan Ateş cinayetinin sonuna kadar takipçisi olacağız. Katiller ve azmettiricilerin yargılanacakları günlerin çok uzak olmadığını biliyoruz. Hiç kimse moralini bozmasın, canını sıkmasın. Şehidimizin kıymetli eşi ve çocukları bizlere emanettir.